Korneanın incelmesine ve koni şeklinde şişmesine neden olan ilerleyici bir göz bozukluğu olan keratokonus, kişinin görüşünü ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Görüş kalitesini attırmak ve bu durumu etkili bir şekilde yönetmek için yıllar boyunca çeşitli tedavi seçenekleri araştırılmıştır. Son dönemde dikkat çeken bu yaklaşımlardan biri de hibrid tedavidir.
Aslında bakarsanız akademik veya bilimsel olarak yayınlanmış Hibrid lazer tedavisi isimli bir tedavi yoktur. En genel anlamda söylemek istersek Keratokonuslara lazer tedavisi uygun değildir. Daha önce de bu konu ile ilgili yazmış olduğumuz içeriğimizi hemen şuraya ekliyoruz. Evet keratokonus hastaları lazer tedavisine uygun değil ancak Athens Protokolü denilen yöntem lazer ve çapraz bağ tedavisini içerir.
Bununla birlikte, özellikle keratokonus bağlamında hibrid tedaviyi tam olarak neyin oluşturduğuna dair bazı karışıklıklar var gibi görünmektedir. Gelin bu durumu biraz daha açalım.
Yaygın bir yanlış anlamayı ele alarak başlayalım: Hibrid Tedavi Nedir?
Hibrid tedavi lazer tedavisini içermez. Bunun yerine, öncelikle özel kontakt lenslerin, özellikle de skleral kontakt lenslerin kullanımını içerir. Bu lensler keratokonusun karakteristik düzensiz kornea yüzeyini kaplayacak şekilde tasarlanmıştır ve bu rahatsızlığa sahip bireyler için daha iyi görüş ve konfor sağlar.
Aksine iddialar veya yanlış anlamalara rağmen, keratokonus için lazer tedavisini içeren yaygın olarak tanınan veya akademik olarak kabul edilen bir hibrid tedavi şekli yoktur. Bu göz bozukluğuna yönelik tedavi seçenekleriyle ilgili herhangi bir karışıklık veya yanlış bilgiden kaçınmak için bu noktayı açıklığa kavuşturmak önemlidir.
Bununla birlikte, yukarıda da söz ettiğimiz gibi keratokonus için kabul edilen tedaviler alanında, bir protokol önemli ölçüde tanınmıştır: Atina Protokolü. Bu protokol, topografi kılavuzluğunda lazer tedavisi ve korneal kolajen çapraz bağlama (CXL) kombinasyonunu içerir. Topografi kılavuzluğunda lazer tedavisi, korneayı yeniden şekillendirmeyi, eğriliğindeki düzensizlikleri düzeltmeyi ve görme keskinliğini artırmayı amaçlamaktadır.
Bu arada, korneal kolajen çapraz bağlama, kolajen lifleri arasında ek çapraz bağların oluşumunu teşvik ederek korneayı güçlendiren, böylece korneayı stabilize eden ve keratokonusun ilerlemesini durduran bir prosedürdür.
Athens Protokolü, akademik ve klinik ortamlarda kapsamlı bir şekilde incelenmiş ve onaylanmış olup, keratokonusun ilerlemesini yavaşlatma veya durdurmada ve hastalar için görsel sonuçları iyileştirmede umut verici sonuçlar göstermiştir.
Keratokonuslu bireyler ve sağlık uzmanları için bilimsel araştırmalar ve akademik fikir birliği ile desteklenen kanıta dayalı tedavilere güvenmek çok önemlidir. Hibrid tedavi kavramı kulağa cazip gelse de kanıtlanmış tedaviler ile spekülatif veya doğrulanmamış yaklaşımlar arasında ayrım yapmak çok önemlidir.
Sonuç Olarak;
Böylece hibrit tedavi nedir ve hibrit tedavi konusunda yanlış bilinenler neler açıklamış olduk. Kısa bir özet geçmek istersek, keratokonus için tedavi seçeneklerini tartışırken, hibrit tedavinin öncelikle skleral kontakt lensleri içerdiğini ve lazer tedavisini içermediğini anlamak çok önemli. Topografi kılavuzluğunda lazer tedavisi ve korneal kolajen çapraz bağlamayı içeren Dr Kaneloppoulos tarafından geliştirilen Atina Protokolü, bu durumun yönetimi için köklü ve akademik olarak kabul görmüş bir yaklaşım.
Keratokonus tedavilerine ilişkin anlayışımızda netlik ve doğruluk sağlayarak, hastaların ihtiyaçlarına daha iyi hizmet edebilir ve göz bakımı yolculuklarında optimum sonuçları teşvik edebiliriz.
