Vücudumuzun birçok bölgesinde olduğu gibi yaşlandıkça gözlerimizde de belli başlı değişiklikler meydana gelmeye başlar. Görüş konforunu ve göz sağlığını doğrudan etkileyen bu değişimler yani kısaca yaşlanma etkisini gidermek için uygulanan farklı tedaviler de bulunuyor. Zaman zaman bu tedaviler için blog içeriklerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Bu içeriğimizde ise konuya biraz daha farklı yaklaşacağız ve yaşlandıkça gözde yaşanan değişimler neler bundan söz edeceğiz.
Yaşlanma Etkisiyle Gözlerimizde Nasıl Değişiklikler Ortaya Çıkıyor?
Presbiyopi – Yakın görüşte azalma
Gözümüzde yer alan mercek, zaman içerisinde esnekliğini kaybetmeye başlar. Göz merceğindeki esnekliğin azalmasıyla beraber yakın görme sorunları ortaya çıkar. Presbiyopi olarak isimlendirilen bu durum genelde 40 yaşından sonra ortaya çıkmaya başlar ve ortaya çıkmaması gibi bir durum söz konusu değildir.
Katarakt Gelişimi
Yaşlandıkça göz merceğinin ağırlığı ve kalınlığı değişmeye başlar. Buna bağlı olarak göz merceğinin uyumluluğu azalır ve mercek etrafında yeni lif tabakaları oluşmaya başlar. Merceğin çekirdeğinde de sıkılaşma ve sertleşme durumu ortaya çıkmaya başlar. Tüm bu süreçte mercek çekirdeğindeki proteinler kimyasal olarak değişeme uğrar ve merceğin saydam tabakasını matlaşmaya başlar.
Merceğin bulanıklaşmasıyla beraber yeteri kadar ışık içeri alınamadığı için görüş kapanmaya başlar. Zaman içerisinde görüş kaybının da arttığını görebiliriz. Bu durumda katarakt cerrahisi devreye girer ve mercek değişimi yapılır.
Göz Bebeğinin Küçülmesi
Yaşlandıkça gözde yaşanan değişimler arasında göz bebeğinin küçülmesini de sayabiliriz. Göz bebeği ilerleyen yaşlarda daha küçük olur ve karanlıkta daha geç genişleyerek, yüksek ışık altında da daha geç küçülür. Buna biraz daha hareketleri yavaşlıyor da diyebiliriz.
Işığa Karşı Adaptasyonda Azalma
Göz bebeğinin adaptasyonunun yavaşlaması ile ışığa karşı adaptasyon da azalır. Işığa karşı adaptasyonun yavaşlaması neticesinde, düşük ışıkta görüş zorlukları ortaya çıkmaya başlar.
Göz Kuruluğu Yaşanma Riski Artar
Gözyaşının hacminin ve fonksiyonunun azalmasıyla beraber göz kuruluğu daha sık görülmeye başlar. Gözde kuruluğa bağlı olarak yanma, batma hissi ve kızarık görüntü durumları ortaya çıkabilir.
Sarı Nokta Hastalığı (Makula Dejenerasyonu)
Makula, göze gelen ışıkların odaklandığı merkezdir ve kişinin daha keskin bir görüşe sahip olmasını sağlar. Bu kısımda fazla ışığın oluşturabileceği hasarı engellemek adına sarı pigmentler bulunur ve zaten bu pigmentlerin renklerinden ötürü de bu kısım sarı nokta olarak isimlendirilir.
Sürekli yüksek metabolik aktivite içerisinde olan bu kısım, yaşa başlı olarak toksik atıkların da birikmesiyle beraber bozulmalar yaşamaya başlar. Bölgedeki retina hücrelerinin yeteri kadar beslenememesinin sonrasında sinir hücrelerinde fonksiyon kayıpları oluşmaktadır. Yaşa bağlı sarı nokta hastalığı olarak da isimlendirebileceğimiz hastalık, yine yaşa bağlı gözlerde ortaya çıkan değişimler arasında yer almaktadır.
Göz Çevresinde Yaşanan Deformasyonlar
Göz kapaklarının elastik yapısı, yaşa bağlı olarak değişir. Hassas olan göz kapaklarında elastik yapının kaybolmasıyla beraber kırışıklıklar ve sarkmalar yaşanabilir. Estetik açıdan bir kaygı oluşturmasının yanında göz kapaklarındaki düşüş, görüşün de etkilenmesine neden olabilir.
Evet yukarıda saydığımız tüm maddeler yaşa bağlı olarak gözde yaşanabilecek değişiklikler olarak gösterilebilir. Düzenli bakım, sağlıklı beslenme ve gerektiğinde uzman doktorlardan destek alma ile beraber bu etkileri en aza indirmek mümkündür. Ama yaşlanmanın kaçınılmaz bir durum olduğunu da unutmamak gerekir.
